Altı ay boyunca bir adam barınağa gelip yavru kediyle kucaklaşarak uyumaya gitti.

Terry’nin bu sığınağa ilk gelişi uzun zaman önceydi, altı ay önce.

Bir dahaki sefere kedi bakımına yardım etmek için geldi ve tarağını getirdi. Ondan sonra Terry her gün sığınağı ziyaret etmeye başladı.

Bu yerde, çalışanlar kendilerine yeni bir ev ve sahip bulamazlarsa hayvanlara ötenazi yapılmaz. Kediler burada kafeslerde yaşamaz. Burada tutulan hayvanların birçoğunun farklı engelleri var. Bu nedenle Terry bu sığınağı çok sevdi. Her şeyden çok, insanların evlerine almak istemedikleri o zavallı şeylere yardım etmek istiyordu.

Barınağın kurucusu, Terry’nin çalışması için ödeme talep etmeden hemen yardım teklif ettiğini söylüyor. Personel kabul edince adam sürekli gelmeye başladı. Yavaş yavaş, ziyaretleri günlük hale geldi.

Hatta Terry’nin ilginç bir alışkanlığı bile vardı: kanepede, her zaman isteyerek ayakları üzerine ya da yanına yatan kedilerin yanında uyumak. Kediler bu adamı çok seviyor. Bazen Terry, sadece onlara dikkat ederek en gerginlerini bile sakinleştirmeyi başarır.

Barınakta hiç kimse kedilerin yanında uyuyan bir adama itiraz etmez. Bu kimseyi rahatsız etmiyor ve hayvanlar olanlardan memnun.

Terry, resmi bir gönüllü olarak uzun süredir sığınağı ziyaret ediyor. Şimdi her gün geliyor, hafta sonları ve tatiller için hiçbir istisna yapmıyor.

Genellikle bir erkek çok uzun süre uyumaz. Evcil hayvanlarının yanında dinlendikten sonra, kendisine verilen görevlerin sorumluluğunu alarak işe döner. Kediler, Terry’nin samimi sevgisi sayesinde her zaman ihtiyaç duydukları her şeyi alırlar.

Kısa bir süre önce bu adam sosyal medyada popüler oldu. İnsanlar kedilerle fotoğrafını takdir etti. Terry’nin bir takma adı bile vardı: kedi dedesi. Bu adamı samimiyeti ve dört ayaklı arkadaşlarına bağlılığı nedeniyle herkes çok severdi. İnternette neden bu kadar ünlü olduğunu açıklayamasa da hoşuna gitti.