Celine Gallois, alışveriş sepetine ne koyduğu konusunda bu günlerde daha dikkatli. Fransız süpermarketlerindeki fiyatlar son birkaç yılda neredeyse üçte bir oranında arttı ve çoğunlukla makarna, süt, et ve meyve gibi temel ihtiyaçlarla dolu iki torba artık ona yaklaşık 80 avroya mal oluyor; bu da her hafta harcayabileceği en yüksek miktar.
Küçük arabasının benzin deposunu doldurmanın maliyeti haftada 60 avrodan 90 avroya fırladı. Ve Bayan Gallois’nın, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un hükümetinin geçen yıl bir enerji krizi sırasında sınırladığı elektrik faturaları, sübvansiyonun sona ermesinin ardından geçen ay tekrar fırladı.
Tüm bunlar, onu bu hafta sonu Fransa’da yapılan parlamento seçimleri sırasında ilk kez Marine Le Pen’in aşırı sağcı Ulusal Birlik partisine oy vermeye yöneltti.
Bayan Gallois, nişanlısıyla birlikte Fransa’nın kuzeyindeki Beauvais şehrindeki bir el sanatları pazarında dolaşırken hayal kırıklığını açıkça belli ederek, “İnsanlar mücadele ediyor ve görünürde bir rahatlama yok,” dedi ancak satın almaktan kaçındı. “Hükümet bu konuyu ele aldıklarını söylüyor ancak biz geride kalmaya devam ediyoruz.”
Fransa’daki seçimlerin tozu dumana karışırken, değişmeyen bir şey var: Ülke genelindeki haneleri etkilemeye devam eden hayat pahalılığı krizine duyulan öfke.
