BEN GENÇ BİR KATİLDİYDİM, Stephen Graham Jones tarafından
Edebiyat, seri katiller için gelişen bir avlanma alanı olmuştur. Eleştirmen Mark Seltzer’in 1998 tarihli kültürel çalışması “Seri Katiller”de belirttiği gibi, 20. yüzyıl, “yeni bir tür insan… yara kültürümüzün süperstarlarından biri” olarak manyak tekrar katilin ortaya çıkmasına neden olduysa, o zaman hırslı kurgu yazarları bu yeni insan türünü mikroskop altında incelemekten emindi.
Seri katil kurgusunun zirvesi, tartışmasız bir şekilde 1990’larda, Dennis Cooper’ın “Frisk”, Bret Easton Ellis’in “American Psycho” ve Joyce Carol Oates’in “Zombie” adlı eserlerindeki radikal nihilizmde psikopatın birinci şahıs anlatıcı olarak yer almasıyla gerçekleşti. Ancak seri katil bile trendlere karşı bağışık değil. Günümüzün canavarları ve korkuları yanlış anlaşılan dışlanmışlara dönüştürme eğilimine uygun olarak, Stephen Graham Jones’un acımasızca zekice, abartılı, tür çarpıtan yeni romanı, korkunç bir katili “dost mahalle katili”ne dönüştürüyor.
“Ben Bir Genç Katildim”in konusu, doğrudan video mağazasının korku bölümünden alınmış. 1989 yazı, Teksas’ın Lamesa kasabası. Kahramanımız, 17 yaşında, beceriksiz bir genç olan Tolly Driver. O ve en yakın arkadaşı Amber, havalı çocukların düzenlediği bir partiye gizlice girmeye karar verirler. Bu havalı çocuklar, birkaç yıl önce bir öğrencinin bir pompaya binmeye zorlayarak ölümüne ve bunun sonucunda da kazara parçalanmasına neden olmuşlardır. Bu ölü öğrenci, kanlı bir intikam almak için partide zombi olarak yeniden belirdiğinde, canavar kanının bir kısmı Tolly’nin alnındaki bir kesiğe sıçrar.
Gerisi sadece siz de bu eğlenceye katılmaya gönüllüyseniz mantıklıdır. Enfekte olan anlatıcımız, kendisine ölümcül bir oyun oynayan okul bando takımının üyelerini arayan durdurulamaz, insanüstü bir öldürme makinesine dönüşür. Tolly’nin yeni kan arzusu üzerinde hiçbir kontrolü yoktur, annesinin kemerlerinden yapılmış bir maskeyle geceleri takip eder ve öldürür. “Karanlıktaki korkutucu şey bendim.” diye ilan ettiği gibi.
