Fransız Siyasetinin Diğer ‘Denizcisi’ Geri Dönüyor

Yeşiller’in lideri Marine Tondelier’e, bazen Fransız siyasetinin “diğer Denizcisi” olarak adlandırıldığı söylendiğinde, sert bir şekilde karşılık veriyor. “Hayır!” diyor. “Le Pen diğer Denizci.”

Bayan Tondelier’in yıldızının son aylarda ne kadar hızlı yükseldiği göz önüne alındığında, tepkisi abartılı değil. Fransız solu, aniden her televizyon ve radyo programında görünen ve çayır yeşili ceketi o kadar ikonik hale gelen bu geveze, açık sözlü ekolojistte yeni bir yıldız üretti ki X’te kendi hesabı var.

Aşırı sağcı lider Marine Le Pen’in seçim bölgesindeki kuzeydeki yoksul Hénin-Beaumont kasabasında doğan 37 yaşındaki Tondelier, bu ay yapılan parlamento seçimlerinde sürpriz bir zafer kazanan sol ittifakta farklı partileri bir araya getiren Yeni Halk Cephesi’nin kurulmasının arkasındaki itici güçtü.

İki haftadan kısa bir süre sonra, üç büyük siyasi bloktan oluşan —sol, merkez ve milliyetçi sağ— derinden çözümsüz yeni Ulusal Meclis Perşembe günü ilk kez toplanıyor. Toplanırken, her geçen gün daha da parçalanmış görünen sol kanat ittifakının üzerinde bir soru beliriyor: 577 sandalyeli alt meclisteki yaklaşık 190 sandalyeyle ne yapmalı, bu mutlak çoğunluktan çok uzakken?

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, sol görüşlü bir başbakan atamak gibi bir niyeti olmadığını açıkça belirterek bu soruyu daha da karmaşık hale getirdi. Salı günü, Başbakan Gabriel Attal’ın merkezci hükümetinin istifasını kabul etti, ancak bazı ayrılan bakanların tahminine göre birkaç hafta, hatta Eylül ayına kadar “belirli bir süre” geçici bir kapasitede kalmasını istedi.

Ancak Sayın Macron, erken seçim çağrısı yaparak siyasi hamlelerinin ne kadar öngörülemez olduğunu gösterdi.