Savcılar, Dokunulmazlık Kararının Trump’ın Mahkumiyeti Üzerinde Hiçbir Etkisi Olmadığını Söyledi

Manhattan savcıları, Donald J. Trump’ın cezai rüşvet davasına bakan yargıcı, mahkumiyetini onaylamaya çağırarak, eski başkanın Yüksek Mahkeme’nin yakın zamanda verdiği bir karar nedeniyle davayı bozma yönündeki uzun vadeli girişimine şüphe düşürmeye çalışıyor.

Perşembe günü kamuoyuna açıklanan bir mahkeme dosyasında, Manhattan bölge savcılığı, Yüksek Mahkeme’nin bu ay Bay Trump’a Beyaz Saray’da yaptığı resmi eylemler için geniş bir dokunulmazlık tanıyan kararının “bu kovuşturma üzerinde hiçbir etkisi olmadığını” savundu.

Yüksek mahkemenin kararı, Washington’da Bay Trump’a karşı açılan ayrı bir ceza davasına darbe vursa da Manhattan suçlamaları resmi eylemlere dayanmıyordu. Bunun yerine, Manhattan savcıları, Mayıs ayında, 2016 seçim kampanyasını rayından çıkarmakla tehdit eden bir seks skandalını örtbas etmekten suçlu bulunduğunu, başkan olarak davranışlarını içermeyen kişisel ve politik bir kriz olduğunu belirtti.

Bay Trump’ın avukatları, iki davayı birbirine bağlamaya çalışarak yeni bir argüman ortaya koydular. Manhattan davasına başkanlık eden yargıç Juan M. Merchan’a yakın zamanda yaptıkları bir başvuruda, Yüksek Mahkeme’nin kararının Manhattan’da sunulan delillerin en azından bir kısmını geçersiz kıldığını, bunların arasında eski Beyaz Saray çalışanlarının ifadeleri ve Bay Trump’ın başkan olarak gönderdiği tweet’ler de vardı. Yüksek Mahkeme’nin, resmi eylemlerin delil olarak kabul edilemeyeceğini, bir dava özel suistimalle ilgili olsa bile, hükmettiğini belirttiler.

Ancak bölge savcısı Alvin L. Bragg, bu hafta eski başkanın avukatlarının dokunulmazlık savunmasını gündeme getirme fırsatını kaçırdıklarını ve ortaya çıktıktan sonra Yüksek Mahkeme kararını çarpıttıklarını ileri sürerek karşılık verdi.

Bay Bragg’in ofisinden savcılar mahkemeye sundukları dosyada, kararın Bay Trump’a karşı kullandıkları delil türüne uygulanmadığını savundular ve tanıklığın Bay Trump’ın başkanlık görevleriyle hiçbir ilgisi olmayan kişisel niteliğini vurguladılar.