Gizemli Bir Komplo Rusya’dan Pentagon’a Nadir Bir Çağrı Yapılmasına Neden Oldu

Bu ayın başlarında, Savunma Bakanı Lloyd J. Austin III, beklenmedik bir arayandan alışılmadık bir talep aldı: Rus mevkidaşı konuşmak istiyordu.

Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesinden bu yana, Austin Rusya’nın savunma bakanıyla yalnızca beş kez telefonda görüşmüştü; neredeyse her zaman Pentagon’un inisiyatifiyle ve çoğu zaman da çatışmayı tırmandırabilecek yanlış hesaplamalardan kaçınma çabasıyla.

Aslında, Bay Austin, Pentagon’un söylediğine göre, “iletişim hatlarını açık tutmak” amacıyla, sadece birkaç hafta önce, 25 Haziran’da Rusya’nın yeni savunma bakanı Andrei Belousov’a ulaşmıştı. Bu, ekonomist Bay Belousov’un, Mayıs ayında Kremlin’de yaşanan bir değişiklikle, Rusya’nın uzun süredir görev yapan savunma bakanı Sergei K. Shoigu’nun yerini almasından bu yana iki adam arasındaki ilk telefon görüşmesiydi.

Şimdi 12 Temmuz’da, Bay Belousov iki ABD yetkilisine ve görüşme hakkında bilgilendirilen başka bir yetkiliye göre bir uyarı iletmek için arıyordu: Ruslar, Amerikalıların onayına sahip olduğuna inandıkları Rusya’ya karşı gizli bir Ukrayna operasyonu tespit etmişti. Pentagon’un komplodan haberdar olup olmadığını Bay Belousov, Bay Austin’e sordu ve Moskova ile Washington arasındaki gerginliği artırma potansiyelini sordu.

Pentagon yetkilileri iddia karşısında şaşırdılar ve böyle bir komplodan habersizlerdi, iki ABD yetkilisi, gizli telefon görüşmesini görüşmek üzere isimlerini gizli tutarak konuştular. Ancak Bay Belousov’un ifşa ettiği her neyse, üç yetkili de bunun yeterince ciddiye alındığını ve Amerikalıların Ukraynalılarla iletişime geçip, esasen, böyle bir şey yapmayı düşünüyorsanız, yapmayın dediklerini söyledi.

Ukrayna’nın askeri, istihbarat ve diplomatik destek için ABD’ye olan derin bağımlılığına rağmen, Ukraynalı yetkililer, özellikle düşman hatlarının gerisindeki Rus hedeflerine yönelik askeri operasyonları konusunda Amerikan meslektaşlarına karşı her zaman şeffaf değiller. Bu operasyonlar, Ukrayna’nın savaş alanındaki konumunu ölçülebilir şekilde iyileştirmediğine ancak Avrupa müttefiklerini yabancılaştırma ve savaşı genişletme riski taşıdığına inanan ABD yetkililerini hayal kırıklığına uğrattı.