‘Bir Ağaç Dalına Çarptım, Kolum Kaldırımın Üzerinde Uzadı’

Yaz sessizliği

Sevgili günlük:

Mahalledeki en sevdiğim sokak tüm yıl boyunca inşaat halindeydi. Hala çömlek atölyeme gitmek için yürüyorum, ki bu da en aşağıda. East River’dan bir blok ötede.

Bu sabah erkenden gittim ve işe gitmeden önce daireme geri yürüdüm. Telefonuma baktım, birkaç e-postaya göz gezdirdim, kaldırıma doğru uzanan bir kolumla bir ağaç dalına çarptım.

Beni soğuk suya batırdı. (Sanırım dün gece yağmur yağdı.) Bir ağabeyin ders vermesi gibiydi: “Yukarı bak.”

Mayo giymiş küçük bir aile sabah 9’dan önce yüzmeye gitmiş olmalı Çocuklar merdivenlerden yukarı yürüyor. Birkaç basamak aşağıda, bir bebek bakıcısı merdivenlerin dibinde havuz şehriyesi olan küçük bir çocuğu sabırla bekliyor.

Şimdi yaz. Ne kadar sessiz olduğunu fark ediyorum. İnşaat bile sessiz. Sadece toprakta bir küreğin ritmik sesi.

Kırmızı bir kilise kapısı açılıyor ve beyzbol şapkalı bir adam elinde bir fincan kahveyle dışarı çıkıyor. Günün tadını çıkarıyor. Ben de öyle. Çiyli kaldırım ve yaz yaprakları. Üç güvercin, tesadüfen bir sıra halinde tembelce yürüyor.