İsrail’in Salı günü Beyrut’a düzenlediği saldırı, İran destekli bölgesel militan grupların üst düzey liderlerinin, İran’ın yeni cumhurbaşkanı Mesud Pezeshkian’ın yemin töreni için Tahran’da olduğu sırada gerçekleşti.
İsrail’in Hizbullah komutanını hedef alan saldırısından önce bile, İran askeri liderlerinin, İsrail ile Hizbullah arasında savaş tehlikesinin artması üzerine militan liderlerle bir araya gelmesi bekleniyordu.
İran medyasına göre, Salı günü yapılan bir açıklamada, İran’ın Beyrut’taki büyükelçiliği “korkakça ve suç teşkil eden saldırıyı” kınadı. Ayrı bir açıklamada, İran dışişleri bakanlığı sözcüsü Nasser Kanaani de saldırıyı sert bir şekilde kınadı ve bunun “Lübnan’ın egemenliğinin açık bir ihlali” olduğunu söyledi. Hizbullah ve Lübnan’ın İsrail’e misilleme yapma hakkına sahip olduğu konusunda uyardı ve İran’ın İsrail’i ve ABD’yi daha geniş bir bölgesel savaştan sorumlu tutacağını söyledi.
Bölgesel bir savaş tehdidi, Sayın Pezeshkian’ı başkanlığının ilk büyük kriziyle karşı karşıya bırakabilir. İran, Lübnan, Yemen, Irak ve Suriye’den İsrail’e cephe açan militan gruplardan oluşan bir ağı desteklerken, doğrudan topyekün savaşa girmeyi önleme yönünde ikili bir politika sürdürdü.
Göreve başlama törenleri, İran’ın iç politikasını yabancı ileri gelenlerden oluşan bir izleyici kitlesine sergilemesi için tipik bir fırsattır. Ancak bu yıl, Orta Doğu’nun istikrarsız durumu ve İran’ın militan gruplar ağı üzerindeki etkisiyle olayları şekillendirmedeki kilit rolü de öne çıkan temalardı.
Salı günü, kendisini bir reformcu olarak tanıtan ve Temmuz ayındaki ikinci tur oylamada katı bir muhafazakârı yenen kalp cerrahı Bay Pezeshkian, yemin töreni için elini Kuran’ın üzerine koydu ve İran bayrağının renkleri olan yeşil, beyaz ve kırmızı çiçeklerle süslenmiş bir kürsüde durdu. Konuşmasında, İran’ın Filistin davasına verdiği desteğe değindi.
