Küçük polyester çadırlar —turuncu, yeşil, mavi— çimenli avluya yayılmıştı. Geçici ahşap tabelalar ve pankartlar kamp alanını noktalıyordu. Uyku tulumları ve soğutucular yere dağılmıştı.
Sahne, bu baharda Filistin yanlısı göstericilerin düzinelerce kolej ve üniversitede kamp kurduğu Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkan bir sahneye benziyordu. Ancak Salı günü Queens College’daki kamp, sanatın hayatı taklit ettiği bir durumdu. CBS’de yayınlanan bir polis prosedürü draması olan “FBI: Most Wanted”, bunu bir iklim protestosunu içeren yaklaşan bir bölüm için kurmuştu.
Bölüm, küresel ilgi çeken, binlerce tutuklamaya yol açan ve Amerikan üniversite kampüslerinde aktivizm üzerine tartışmaları körükleyen bir öğrenci hareketinden yararlanarak dizinin altıncı sezonunda yayınlanacak. Salı günü yaratılan Hollywood versiyonu kesinlikle distopikti, bir kampüs binasında bir patlama ve aktörlerin okulun yemekhanesinin enkazında saklanması yer alıyordu.
Hareketlerinin önemsizleştirildiğini gördükleri için öfkelenen, Filistin yanlısı gruplar Within Our Lifetime ve Students for Justice in Palestine tarafından organize edilen küçük bir protestocu grubu, setten birkaç adım ötede Queens College avlusunda toplandı. “Kampüsümüzü propaganda çekmek için kullanıyorlar,” diye slogan attılar. Grup yaklaşık 15 kişiden oluşuyordu ve bunlardan kaçının öğrenci olduğu belirsizdi.
Queens College bu yılın başlarında kendi kampının yeri değildi. Okulun başkanı Frank Wu, protestolar sırasında kampüse çok sayıda girişi kapattı ve bu da bir kampın kurulmasını engellemiş olabilir.
