Bu Soprano ‘Ruhun Sesi’ni Söylüyor

“Madama Butterfly”daki baş karakterin muhteşem aryası “Un bel dì”, sopranonun havada süzülen bir G bemol söylemesiyle başlar. Puccini, notanın sadece pianissimo veya çok yumuşak değil, aynı zamanda “come da lontano” olarak da ortaya çıkması gerektiğini, sanki çok uzaklardan geliyormuş gibi yazmıştır.

Opera, kendisini terk eden Amerikalı deniz subayının geri döneceğine inanan genç bir Japon kadının hikayesini anlatırken, “Un bel dì” ise subayın gemisinin Nagasaki limanına geri döndüğünü gördüğü fantezisini anlatıyor.

Fransa’daki Aix-en-Provence Festivali’nde Ermonela Jaho, bu umutsuz illüzyonu, tüyler ürpertici bir ton ipliğine yoğunlaştırıyor. Dahası, sevilen eserin bu canlandırıcı derecede samimi yeni prodüksiyonunda, sırtüstü yerde yatarken notayı söylüyor.

Yapımda Lyon Opera Orkestrası’nı yöneten Daniele Rustioni, bir röportajında ​​”G bemoldeki saldırı, sanki umut havada asılı kalıyormuş gibi, ufukta beliren bir gemi gibi bir ses” dedi. “Ve Ermonela bunu yapıyor. O anı bekliyorsunuz ve o teslim ediyor.”

Solda Jaho ve Pinkteron rolünde tenor Adam Smith. Kredi… Ruth Walz

18 Temmuz’da 50 yaşına girecek olan Jaho, Butterfly’ın pianissimodan bile daha yumuşak bir tonda vurgulanan uhrevi girişinde; acımasız Amerikalı subay Pinkerton’la aşk düetinde, yıldızların kendilerine bakan gözler gibi olduğunu söylediğinde; ve daha sonra, Pinkerton döndüğünde oğullarının isminin Keder’den Neşe’ye değişeceğinde ısrar ettiği anlarda, bu zamanı durduran ses dizilerini tekrar tekrar seslendiriyor.