Levan Akin’in Gürcü halk dansları topluluğundaki erkekler arasındaki bir aşk hikayesi olan “And Then We Danced” adlı filmi 2019’da Cannes’da prömiyer yaptığında, bir festival hiti oldu ve daha sonra Oscar’a aday gösterildi. Ancak aynı yılın ilerleyen zamanlarında Gürcistan’da gösterildiğinde, filmin geleneksel Gürcü kültürü ve eşcinsel aşkı birleşimi muhafazakar gruplarda şiddetli protestolara yol açtı.
Akin’in Cuma günü ABD sinemalarında vizyona girecek olan son filmi “Crossing” de LGBT temalarını ele alıyor, ancak yapımcı yakın zamanda filmin Gürcistan’da daha yumuşak bir şekilde karşılanmasını umduğunu söyledi. Yabancılaşmış trans yeğenini aramak için Gürcistan’dan Türkiye’ye seyahat eden bir kadın hakkındaki konusunun, aynı şekilde Gürcistan kültürüne bir saldırı olarak algılanmasının pek olası görünmediğini söyledi.
Ancak bu baharda, Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te, eleştirmenlerin Gürcistan’ın Avrupa Birliği’ne katılma şansını zedeleyeceğini söylediği yabancı nüfuz yasasına karşı haftalarca süren protestolar patlak verdiğinde, Akin böylesine kutuplaşmış bir iklimde filmi Tiflis’te gösterime sokmamaya karar verdi.
“Böyle bir siyasi kargaşa var,” dedi Akin, “ve filmin tartışmada yem olarak kullanılmasını istemiyoruz. Bunun tekrarlanmasını istemiyorum.”
“Crossing”de, emekli ve bekar bir tarih öğretmeni olan Lia (Mzia Arabuli), ailesi tarafından reddedildikten sonra kaçan yeğeni Tekla’yı aramak için Gürcistan’ın Karadeniz kıyısındaki Batum şehrinden İstanbul’a seyahat eder. Lia, şehrin dar sokaklarını ve dolu pansiyonlarını dolaşırken trans hakları aktivisti ve avukat Evrim’den (Deniz Dumanlı) yardım alır. Aralarında beklenmedik bir bağ oluşur; ancak Tekla’yı bulmak zor olur.
