Nepal’de Uçakların Sık Sık Düşmesinin Gözden Kaçan Nedeni

Çarşamba günü Nepal’de 18 kişinin ölümüne yol açan uçak kazası, hem korkunç hem de ne yazık ki yaygın bir olaydı. Son on yılda küçük Himalaya ülkesinde yaşanan onlarca havacılık felaketinden biriydi.

Her yeni kazadan sonra, araştırmacılar suçu birçok yöne atıyor, hava şartlarını, zorlu araziyi, aşırı çalışan pilotları, yaşlanan uçakları örnek gösteriyorlar. Ancak temel bir sorun ele alınmadan bırakılıyor: Karlı havacılık hizmetleri sağlayan yetkililerin, bunları düzenleyenlerle aynı kişiler olduğu bir çıkar çatışması.

Bu düzenleme, sorunlar ortaya çıkarsa ülkenin Sivil Havacılık Otoritesinin kendisini soruşturmasına izin veriyor. Analistler ve eski yetkililer, bunun, yaşam veya ölüm güvenliği konularının denetimini iyileştirmek için gereken acil değişiklikleri ve sıkı uyumu engellediğini söylüyor.

Sonuç sadece sık sık meydana gelen kazalar değil – hükümet raporlarına göre 2010’dan bu yana yaklaşık 40 kaza oldu ve 350’den fazla ölümle sonuçlandı. Nepal’in kötü sicili ayrıca havacılık endüstrisini dış dünyadan daha da uzaklaştırma ve yoksul ülkeyi önemli bir turizm akışından mahrum bırakma tehdidinde bulunuyor.

Avrupa Birliği, ulusal taşıyıcı Nepal Airlines da dahil olmak üzere ülkenin havayollarını on yıldan uzun süredir kara listeye aldı. Hindistan, Çin ve Körfez ülkeleri gibi ülkeler de aynısını yapsaydı, Nepal’in eski havacılık bakanı Yogesh Bhattarai, “bu bizim için büyük bir kayıp olurdu” dedi.

Son yıllardaki kazalar her boyutta uçağın karıştığı bir yelpazede gerçekleşti: On beş helikopter, dört tek motorlu uçak ve 16 çift motorlu uçak. Üç yabancı uçak hariç, hepsi Nepal şirketleri tarafından işletildi.