Kabil’in Taliban’ın eline geçtiği gece, Nargis Baran adında genç bir avukat oradaki dairesinde saklanmış, inanmaz bir şekilde haberlere bakıyordu. Sonra patronu aradı.
15 Ağustos 2021’di ve ABD destekli Afganistan başkanı, militanlar başkent Kabil’e yaklaşırken ülkeden kaçmıştı. Hızlı ilerleyişleri Batılı yetkilileri ve dünyayı şok etti ve Taliban’ı ABD ve müttefik güçlerle yaklaşık 20 yıllık savaşın ardından tekrar iktidara getirdi. Binlerce insan, şehir kaosa sürüklenirken son uçuşlara binmek için çaresizce havaalanına doğru akın etti.
O zamanlar 26 yaşında olan Bayan Baran, dul annesiyle yaşayan bekar bir kadındı ve artık dışarı çıkmaktan korkuyorlardı. Patronu onu rahatlatmak için aramamıştı. Ona, kendisi gibi insanların -Afganistan’ın yükselen yıldızları- aniden hedef haline geldiği konusunda uyarmıştı.
“Bana, ‘Eğitimimize, kendimizi geliştirmeye ve büyütmeye harcadığımız zamanın artık hiç önemi yok,’ dedi,” diye hatırladı.
Şimdi, neredeyse üç yıl sonra, Afganistan’dan binlerce mil uzaktaki hukuk profesörleri tarafından hazırlanan cüretkar bir kaçış planı sayesinde New York şehrinde yeni bir hayat kurabildi. Onun hikayesi, kadınlara baskı yapmakla ünlü Taliban’dan kurtuluş hikayesi ama aynı zamanda kendisi ve diğer gelecek vaat eden gençlerin, hayatlarının tehlikede olduğunu hissetmeselerdi memleketleri için neler yapabilecekleri konusunda bir kayıp hikayesi.
Ülkenin en büyük bankası için hukuk uzmanı olan Bayan Baran, yıllarca süren çatışmalardan çıkan ülkelerini yeniden inşa etme sözü veren idealist, Batı eğitimli Afgan neslinin bir parçasıydı. Bayan Baran henüz çocukken 2001’de iktidardan indirilen Taliban’ın da azınlık gruplarına sert davrandığı biliniyordu. Dini ve etnik bir azınlık olarak geçmişi (İsmaili, İslam’da azınlık bir mezhebi ve Pamiri etnik grubundan) kaçamazsa başına neler gelebileceğine dair korkularını yoğunlaştırdı.
