Odessa kıyılarının üzerindeki berrak bir gece göğünde, füzelerin hafif parıltısı Karadeniz’in üzerine yansıyor.
Savaşın büyük bölümünde, tek yönlü bir trafik hakimdi; Rusya, işgal ettiği Kırım Yarımadası’nı önce tam ölçekli işgali için bir fırlatma rampası olarak kullandı, ardından da rutin hava bombardımanları için bir üs olarak kullandı.
Artık Amerikan yapımı hassas füzelerle silahlanan Ukrayna, ilk kez Kırım’ın her köşesine ulaşabiliyor ve füzeler giderek daha fazla çift yönlü uçuyor.
Bu, Kiev’in uzun süredir Ukrayna’nın güney kıyılarındaki yarımadayı operasyon üssü olarak kullanan Rus işgal güçlerine maliyeti artırmayı amaçladığı için yeni bir stratejik hamle.
Cephede çok fazla bir etkisi olması pek olası görünmese de, Ukrayna’nın ATACMS olarak bilinen Ordu Taktik Füze Sistemlerinin uzun menzilli versiyonuyla yürüttüğü harekat, Kremlin’i kritik askeri altyapıyı korumak için en değerli hava savunma sistemlerini nereye konuşlandıracağı konusunda zor seçimler yapmaya zorlamayı amaçlıyor gibi görünüyor.
Geçtiğimiz hafta Washington’da düzenlenen NATO zirvesinde Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky, Moskova’nın bombardıman uçaklarını Rusya’nın derinliklerindeki hava üslerinin güvenliğine taşıyabildiği sürece Kırım harekatının sınırlı bir etkisinin olacağını söyledi. Kiev’in saldırılarını Rusya’nın derinliklerine kadar genişletebilmesi için Biden yönetimine kısıtlamaları kaldırması yönünde baskı yaptı.
