‘Korku Yok, Ölmek Yok’: Claire Denis’in Noir’ı Yuvaya Dönüyor

En çok Herman Melville’in “Billy Budd”ını Fransa’nın Yabancı Lejyonu’nun Afrika karakoluna yaptığı şehvetli uyarlamasıyla “Beau Travail” ile ünlenen Claire Denis, Yeni Dalga sonrası neslin en güçlü Fransız film yapımcısı olabilir. Kesinlikle en büyük risk alıcıdır – erkek oyuncularını erotikleştirmekten, aşırı şiddeti serbest bırakmaktan veya anlaşılması zor bir anlatıyı sert bir lirik güç alanına dahil etmekten korkmaz.

“No Fear, No Die”, “Beau Travail”den neredeyse on yıl önce yapılmış ve üçünü de yapıyor. Yeni restore edilen film, şu anda Brooklyn Academy of Music’te, 1992’den beri ilk New York gösterimi. Daha çok hak eden çok az canlandırma vardır.

Denis henüz nispeten bilinmezken, Lincoln Center Film Topluluğu’nun “Eurobeat: Avrupa Sinemasında Siyahlar” dizisinin bir parçası olarak tanıtılan film o zamanlar iyi karşılandı. (Caryn James’in 1992’deki New York Times incelemesinde “kendi sert düşünceli tarzında mükemmel” olarak adlandırıldı.) Yine de Denis’in statüsü artarken, kendine güvenen üçüncü uzun metrajlı filmi büyük ölçüde göz ardı edildi.

“Korku Yok, Ölmek Yok” iki kat kara film olarak tanımlanabilir. Taslak bir yarı dünyada geçen film, epigrafını bir zamanlar suç yazarı olan Chester Himes’ın “Saçmalık Hayatım” adlı anı kitabından alır: “Her insan, ırkı, milliyeti, dini veya politikası ne olursa olsun, her şeyi ve her şeyi yapabilir.” Ana karakterler iki eski sömürge tebaasıdır. Dah (Isaach de Bankolé, ilk “Chocolat”ı da dahil olmak üzere birkaç Denis filminde yer aldı) Benin’lidir; ortağı Jocelyn (Alex Descas) ise Martinik’lidir.

Aksiyon büyük ölçüde Paris’in karanlık bir banliyösünde bulunan gösterişli bir kamyon durağı diskosuyla sınırlıdır. Kulübün karanlık beyaz sahibi Pierre (Jean-Claude Brialy), mekanı horoz dövüşleri için bir arena olarak kullanmayı planlamaktadır. Bu spor, Pierre’in eskiden yaşadığı ve açıkça belirttiği gibi Jocelyn’in annesinin iyiliğinden yararlandığı Martinik’te değilse bile Fransa’da yasaktır.