‘Fly Me to the Moon’ İncelemesi: Bu NASA Romantik Komedisi Dünya’ya Bağlı Kalıyor

Vladimir Nabokov, televizyonda izlediği 1969 Amerikan Ay’a inişinden bahsederken, bir röportajında ​​coşkuyla, “Ay’ın toprağında yürümek, sanırım (daha doğrusu benim yansıttığım benliğin hayal ettiği gibi) keşifler tarihinde yaşanmış en olağanüstü romantik heyecanı yaşatıyor” demişti.

Apollo 11’in Ay’a inişini konu alan, yer yer ilgi çekici bir komedi olan “Fly Me To The Moon”da romantizm tamamen Dünya’ya yöneliktir.

Yönetmen, “Dawson’s Creek” ve “Riverdale” gibi bayıltıcı prime-time dramalarının emektarı olan ve büyük ekran filmleri arasında 2010 yapımı korkunç romantik komedi “Life as We Know It” ve şaşırtıcı (ve etkili) derecede samimi gençlik komedi-draması “Love, Simon” yer alan Greg Berlanti. Senaryo, Bill Kirstein ve Keenan Flynn’in hikayesinden yola çıkarak Rose Gilroy’a (kendisi “Velvet Buzzsaw”un yazarı Dan Gilroy ve oyuncu Rene Russo’nun kızı) ait.

Ama film, başrol oyuncuları Scarlett Johansson ve Channing Tatum ile yaşar ve ölür. Sadece hafifçe uyumsuz olan aşıklar olarak, film onları ne kadar şaşırtıcı tempolara sokarsa soksun, asla tökezlemezler.

Johansson, Kelly Jones’tur veya daha doğrusu “Kelly Jones”, neşeli, ısrarcı, çekici bir şekilde ikiyüzlü bir reklam yöneticisidir ve teklifleri çoğu zaman ismi kadar sahtedir. Alçakgönüllü gizli geçmişi, onun hakkında her şeyi bilen ve Apollo 11 görevini başarıyla pazarlarsa geçmişini ortadan kaldırmayı teklif eden karanlık bir Beyaz Saray görevlisi olan Moe Berkus’tan (Woody Harrelson, rahat bir smokin giyiyormuş gibi komedide itibarsızlığa doğru kaymaktadır) teklif almasının bir nedenidir.