Dört gün boyunca birbiri ardına Donald J. Trump lehine ifadeler yağdı.
Evanjelist Franklin Graham, “Tanrı onun hayatını bağışladı” diye ilan etti.
Eric Trump, babasını suikastçının kurşunundan “İlahi müdahale” sayesinde kurtardığını söyledi.
Eski konut ve şehircilik bakanı Ben Carson, arkadaşının “ölümden santimlerle kurtulduğunu” gördüğünde “aklının hemen, ‘Sana karşı yapılmış hiçbir silah başarılı olmayacak’ diyen İşaya kitabına yöneldiğini” söyledi.
Ve Bay Trump, Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kongresi’nde, “Tanrı benim yanımda olduğu için kendimi çok güvende hissettim.” dedi.
Seyircilerin çoğu karanlıkta başını sallayıp ağlarken, mesaj apaçık ortadaydı. Konuşması birçok kişi tarafından bölücü tonu ve uzunluğu nedeniyle eleştirilirken, bu inananlar için Bay Trump doğaüstü bir şekilde kutsanmış, Tanrı’nın kutsamasının bir örneği gibi görünüyor.
Bu olağanüstü hafta, Cumhuriyetçi siyasette Hristiyanlığın yükselen ve çekincesiz ifadesini ve Trump hareketinin Amerikan Hristiyanlığı için yarattığı değişiklikleri taçlandırdı. Hristiyan coşkusu ve Cumhuriyetçi siyasetin bu birleşimi, giderek daha laik ve çoğulcu bir ülkeye yanıt olarak yoğunlaşan ve birçok evanjelik kiliseyi ve aileyi parçalayan bir değişimi yansıtıyor.
Ve birçok kişi için bu, Bay Trump’ın Kasım ayında Beyaz Saray’ı yeniden ele geçirmesine olan güçlü desteklerini artırıyor; oysa Trump uzun zamandır sürdürdükleri sosyal hedeflerinden bazılarını geri çekiyor.
