Husi İHA Saldırısı İsrail İçin İkilemleri Ortaya Çıkarıyor

İsrail, Yemen’deki Husi milislerinin üstlendiği Tel Aviv’e düzenlenen insansız hava aracı saldırısına nasıl karşılık vereceği konusunda stratejik bir ikilemle karşı karşıya. Husi milisleri, İsrail’in güney sınırlarından binlerce kilometre uzakta bulunuyor.

Cuma günü erken saatlerde Amerika Birleşik Devletleri diplomatik yerleşkesi yakınlarındaki bir apartman binasını vuran ve bir kişinin ölümüne, birkaç kişinin de yaralanmasına yol açan saldırı, İsrail’de İran tehdidine ilişkin endişeleri artırdı. Tahran, Gazze’deki Hamas ve Lübnan’daki Hizbullah’ın yanı sıra Yemen’deki Husiler de dahil olmak üzere bölge genelinde İsrail’e karşı çıkan milisleri finanse ediyor ve teşvik ediyor.

Teknik açıdan saldırı, İsrail’in insansız hava araçlarına karşı hava savunma sisteminin zayıflığını vurguladı. Bu araçlar daha düşük hızlarda hareket ediyor, daha düşük irtifalarda uçuyor ve yüksek hızlı roket ve mermilerden daha az ısı yayıyor. Askeri uzmanlara göre, bu faktörler insansız hava araçlarının radar tarafından izlenmesini ve yüzeyden havaya füzelerle durdurulmasını zorlaştırıyor.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, saldırının intikamını alacağına yemin etti ancak analistler bu hafta sonu, İsrail’in, İsrail ile ortak sınırı olmayan ve Batılı güçlerin daha önceki güç gösterilerinden etkilenmemiş görünen bir milis gücüne karşı belirgin seçeneklerinin olmadığını söyledi.

Bazı analistler, acil ve kısa vadeli bir yanıtın Hamas ile İsrail arasında bir ateşkes anlaşması olabileceğini, bunun da Lübnan’daki Husiler ve Hizbullah gibi Hamas’ın müttefiklerinden gelecek saldırıları durdurabileceğini söyledi. Husilerin İsrail’e karşı muhalefeti Gazze’deki savaştan çok önce başlamış olsa da, grup başlamadan önce İsrail çıkarlarına nadiren saldırmıştı.

İsrail Hava Kuvvetleri’nde eski general olan Relik Şafir, Gazze’de ateşkesin Yemen ve Lübnan’da “bir süreliğine bir durgunluğa yol açabileceğini” söyledi.