Tiyatrodaki aşk ilişkileri farklı biçimlerde ortaya çıkar; elbette sahnedeki karakterler arasında, ama aynı zamanda oyuncu ile seyirci arasında da.
“Hello, Dolly!”nin Londra’da yeniden canlandırılmasında başrol oyuncusu Imelda Staunton, seyirciyi başından itibaren yakalıyor ve onları birlikte kucaklıyor. Bu gösteri, 14 Eylül’e kadar London Palladium’da sahnelenecek olan West End yazının müzikal tiyatro etkinliğidir.
“Merhaba, Dolly!” her zaman bir yıldız aracı olmuştur. Carol Channing, ilk olarak 1964’te Broadway’de çöpçatanlık yapan Dolly Gallagher Levi’yi oynadı ve bunu kendi imza rolü haline getirerek, hikayeli kariyeri boyunca lezzetli bir şekilde karışan dul rolüne geri döndü. Bu rolü üstlenen diğerleri arasında Pearl Bailey, Ethel Merman, Bette Midler ve filmde Barbra Streisand yer aldı. Bu prodüksiyon, aslında, açılış şarkısı seçimi (“Just Leave Everything to Me”) dahil olmak üzere 1969 filmine oldukça fazla şey borçludur.
Ancak Çarşamba günü “The Crown”daki Kraliçe II. Elizabeth performansıyla Emmy ödülüne aday gösterilen Staunton, muhtemelen bu rolde Amerikalı hanımlar kadar saygı görebilen tek İngiliz oyuncu. İngiliz tiyatroseverlerin kalbinde özel bir yere sahip ve Dominic Cooke’un yönettiği bu prodüksiyon da buna doğrudan dokunuyor. Klasiklerle -Albee, Çehov, Sondheim- olan tanışıklığı, performansa bir ciddiyet katıyor, böylece Dolly’yi acı ve her şeyiyle tam anlamıyla gerçekleşmiş bir kişi olarak anlıyoruz, sadece bir eğlence figürü olarak değil.
